Tulumba..

Emme basma tulumba gibi eğilip kalkıyoruz, düşünmüyoruz suyumuz bitecek yada suyumuz çekilecek diye. Kadınlığını keşfeden kadının, kadınlığının suyunu çıkarması gibi doymak bilmeden bastırıyoruz ciğerlere, nefessiz kalırcasına söylüyoruz kırık dökük kelimelerle oluşan acı öğütleri, ne anlıyoruz nede anlatabiliyoruz. Tespitler hazır sonuçlar yakın ama kaldırıpta yata yata büyüttüğümüzü el atmıyoruz hiç bir devrik cümlenin evrik durumuna. Ne olsa bulduk çözümü her zaman yaparız, şimdi diğerlerini çözelim diye alıyoruz son nefesi tulumbanın başında..

Eğiliyoruz, saygıyla...

Kalkıyoruz ki gözlerimiz kara düşüncelerin her biri bin para isyan var nöron koğuşunda, yatamaz oluyor bedenim karanlık odada ki sensiz yatağa, yine bekler bu eller ellerini gözleyecek bilirsin gözler izlerini, geleceğin günün habercisi zeval olur hak edişi..

Dertleri ertele keyfine bak giden gider serbest bırak..