Sayfalar

14 Ağustos 2007

Doğuyorum..

Zaman geçmek bilmiyor şu an, göz kapaklarımdan düşen uykunun ağırlığı bilincimi alıp götürüyor karanlığa. Kısmi ölümler yaşayıp, aynı bedende tekrar tekrar doğuyorum. .

Nerede diyorum reankarnasyon, nerede yeni hayatım.?

Her ölümümün sonunda aynı hayata dönüp tekrar tekrar ölmeyi beklemek ölümün verdiği acıdan daha da ağır geliyor. Ölmek istiyorum ve doğmak istiyorum başka bi'bedende. Olmuyor doğamıyorum, misyonumu tamamlamadığım bedenimi terk edemiyorum.

Yanmaya başlıyor göz kapaklarım, kalemin kağıt üzerindeki kıvraklığı durgunlaşıyor ölümün yaklaştığını hissediyorum. Belki bu kez diyorum, belki yeni bi'hayatta doğarım..

Düşünmeden yazmaya çalışıyorum ölüme giden karanlık yolda ki gördüklerimi. Yolun karanlığını bir nebze olsun aydınlatıyor sağımda ve solumda ki film şeritleri. Şeritlerde tanıdığım insanlar ve lahzalar. Yol uzadıkça siluetler siliniyor, şeritler daralıp urgan kadar kalıyor. Bu değişim incelerek kopacağı korkusunu sokuyor içime, tutunmak istiyorum karanlığın katranından görünmez olan yol boyunca uzanan urgana..

Gittiği yere kadar gideyim istiyorum, iğne ucu kadar ışık bulma umuduyla ilerliyorum. İnceldikçe dönesim geliyor, bi'şey bulma umudu ilerletiyor..

İp bitiyor..

Etrafıma bakıyorum, karanlığın ve boşluğun oynadığı görüntü oyunlarından sakınarak. Derinlerde bi'aydınlık, yaklaşarak şekillenen bi'el. Tutuyorum eli, karanlıktan korkup hiç tanımadığı bi'adamın paçasına sarılan küçük çocuk misali, ardından ne çıkacağını bilmeden. Soğukluğu renginden belli oluyor, bedenimi titreme sarıyor. .

Kendime doğru çekiyorum eli, diğer eli geliyor. Bir ip tutuyor eli. 'Al' diyor bunu titrek beyaz sesiyle. 'İlerledikçe kalınlaşacak, insanları tanıyacak ve doğacaksın' diyor. Yüzünü görmek istiyorum bana yeni bi'hayat vaad eden perinin, çekiyorum o elide sen geliyorsun beyaz hüznünle..

Ve ben yeniden...

1 yorum:

Kısa winston soft dedi ki...

dostum iyi misin sen, nerenden çıkarıyorsun bunları? çok iyi..